About sohbet
About sohbet
Blog Article
1913-1923 yılları arasında Konya Sultanisi advertıyla hizmet veren okul, Mimar Muzaffer Bey tarafından yapılan Darü’l-Muallimin’dir ve 2005 yılından beri Konya Erkek Lisesi advertıyla eğitim ve öğretime devam etmektedir. Mustafa İzmirligil, Birinci Dünya savaşı’na katılmış, Şam’da İngilizlere esir düşmüş, savaş sonrasında Konya’ya dönüşünde ticaret ile uğraşmış, otomobil acenteliği ve petrol bayiliği yapmıştı.
Karşı sırada da Tekel binasının yanından sağa giren sokağı geçtikten köşeden ikinci binanın altında Manav Pastanesi vardı, Rumelili İdris Manav’ın pastanesi, oradan aldığımız acıbadem kurabiyelerinin tadını da Helloç unutamam, bir de Prenses’i meşhurdu. İdris'in diğer kardeşi Ahmet (Şişguy) Manav’ın da bir pastanesi vardı o da Yusuf Şar Konağı’ndan Muammer Bey Caddesine girişte köşe başındaydı. Ahmet Manav ne kadar şişmansa İdris Manav tam aksine çOkay janti birisiydi.
“Konya’da hangi eski fotoğraf albümünü açarsanız, kahverenginin en güzel tonlarında çekilmiş ‘Foto Hasan Behçet’ kabartma yazılı eski resimler bulursunuz. forty-fifty yıl öncesinin meşhur fotoğrafçısı ‘Hasan Behçet’ onbinlerce Konya’lının resmini baba kucağında, dede dizinde almış… tablolar gibi ‘Hasan Behçet’ fotoğrafları….
Solda kalan avlulu ve bitişiğinde minaresi olan yapı topluluğu, Osmanlı öncesi döneme ait son medreselerden biri olan Unkapanı Medresesidir. Medrese, Karamanoğlu Beylerinden İbrahim Bey (1424-1464) tarafından yaptırılmıştır.
Yine bu fotoğrafta görülen demir bahçe parmaklıkları, 28 numaralı fotoğraftan sonra görülmemekte.
Konya’ya geldiğimde ve dört günlük ikametim esnasında muhterem Konyalıların ve mümessillerinin büyük bir heyecanla şahidi olduğum samimi tezahüratından, gösterdikleri yürekten gelen samimiyetten pek mütehasis oldum.”
Fotoğraf 24- 1927 yılında Alâeddin Tepesinden doğuya Hüküachieved Meydanına doğru açılan iki şeritli ve ortası refüjlü Hüküachieved Bulvarı, sol köşede Muallimler Birliği ve Maarif Evleri, sağ köşede ise Yusuf Şar Konağı, önde görülen küçük beyaz yapı Trafodur.
Berggren, 1914 yılında sahip olduğu arşivini dağıtmış, bir kısmını da Alman Büyükelçiliği satın almıştı. Alman Büyükelçiliği’nin satın aldıkları günümüzde Alman Arkeoloji Enstitüsü Koleksiyonundadır.
Bulvarın Alâeddin Tepesi ile birleştiği bölümde kamulaştırmalar yapılarak kazanılan alan da Cumhuriyet Meydanı click here olarak düzenlenmişti (Fotoğraf 24).
Bundan çok memnun olan Mustafa Kemal Atatürk, şapkasını sallayarak halkı selamlamış, İstasyondan doğruca Atatürk Köşkü’ne gitmişti. O akşam Konya Lisesi’nde bir müsamere düzenlenmiş, öğrenciler eski feslerini yırtarak okul bahçesinde yakmışlardı.
Konya Valisi Avlonyalı Ferid Paşa sehrin su ihtiyacını karşılamak üzere Cambaz Deli Osman’ın da tavsiyesi ile 1902 yılında Konya’nın 23 km güneybatısındaki Loras dağlarının güney eteklerindeki bir dere içinde bulunan ve Konya’dan 250 metre yüksekte olan Çayırbağı suyunu getirmeye karar vermis ve bu girişimi gerçeklestirmek için de bir “Su Komisyonu” kurarak ve halktan teberru olarak aldığı 16.000 lira ile bu işe başlamıştı. Çayırbağı halkı muhalefet etse de mevcut suyun yarıdan fazlasını a hundred and sixty mm’lik demir borularla eğim sayesinde kolaylıkla ve tazyikli bir şekilde önce istasyona oradan da Alaeddin Tepesi’nde inşaa edilen five hundred tonluk Kagir Su Deposuna aktarmış ve yine demir borularla şehrin çeşitli mahallelerindeki elli kadar çeşmeye taksim edilmişti.
Harf İnkılabı öncesinde yeni harflerin tanıtılması ve öncelikle eğitimcilere öğretilmesi için 19 Ağustos 1928 tarihinde ilk kez Konya Maarif Müdürlüğü’nün yeni harf
1953 yılında Belediye, bir dönem Konya Belediye Başkanlığı da yapmış olan Konya’lı eğitimci, yazar, gazeteci ve siyasetçi Mehmet Muhlis Koner (1886-1957), asıl advertisementı Mustafa İzzet Baki olan edebiyat tarihçisi ve çevirmen Abdülbaki Gölpınarlı’nın (1900-1982) da dahil olduğu bir komisyon kurulmuş ve “Marac’el Bahreyn”in yerini belirlemek advertisementına bir anıt hazırlanmasına çalışmışlardı. Komisyon bir kitabe hazırlarken Konya’da Atatürk Anıtı kaidesi dahil bir çAlright eseri bulunan Mimar Muzaffer Bey’in oğlu Yüksek Mimar Ali Mukadder Çizer de bir proje hazırlamıştı. Ancak hazırlanıp, o dönemin Belediye Başkanı Mehmet Rüştü Özal’a verilen dosya rafa kalkmış, proje ödenek yokluğu nedeniyle gerçekleşememişti. Abdülbaki Gölpınarlı’nın eski türkçe harfler ile hazırladığı kitabenin metni şöyleydi;
Sol arkada Aziziye Camii ve onun sağında kırma büyük çatısı ve tek minaresi ile, eski Konya Kalesi'nin kapılarından birinin yanında 1812 yılında inşaa edilen ve bu yüzden de daha çok Kapu Camii olarak bilinen İhyaiyye Camii görülmektedir.
Report this page